5 Temmuz 2013 Cuma

Temmuzdan temmuza..

Ne çok şey değişti bir yıl içinde.. insanlar, yerler, olaylar.. sürekli olarak kendimle verdiğim bi savaş.. bitmeyen, artık bitmesine de umudum olmayan bir savaş..

Hareket ve heyecanı, eğlenceyi sundu bu bir sene.. Ve sonra tek tek aldı.. Sahte insanlar, sahte mutluluklar sundu, farkettiğimde canımı yakan..

Arkası gelmeyen zaferler sundu, herşeyi kaybettiğimde canım yandı..

Umudu aldı bu bir sene, bir insanın, sahip olabileceği en son şey olan umudu.

Tümüyle yaşayan bir ölüye döndürdü.. Aşkı, yaşama zevkini, sevmeyi, güvenmeyi ve inanmayı sildi süpürdü. İnsan olmanın gerektirdiği  her şeyi acımasızca törpüledi.. Ne bir aman, ne bir anlaşma şansı, ne de bir lütfen  dinlemeden..

Israrla, donuklaşmış, ruhsuz bir makine olmamı istedi hayat.. Ben içini doldurmak istedikçe, o ısrarla daha da boşalttı. Elimde, yaşama inancı, amaç ya da sevinç adına hiç bir şey bırakmadan... Bütün diğer kurbanlarının arasına fırlatıp attı. Ne dinledi, ne bir fark görmek istedi..

Kimi zaman fısıldadı, kimi zaman bağıra bağıra söyledi hayat.. "Hayır Faruk, sıradan olamayacaksın.." İstediğim şey basitti oysa.. herkes gibi yaşamak, herkes gibi sevmek, herkes gibi üzülmek, herkes gibi ölmek..

Çok gördü bunu hayat, ve dedi ki, ya zirve, ya da kuyu dibi, senin için çok da ortası yok.. Kabullendik.. Dakika dakika, kendi hayatımın, kendi kanım gibi boşa akmasını seyrettirdi bana. Geçecek dedim..

Yaşattığı her bir günü, verdiği herşeyi geri almayı bildi, kan kusturarak.

ve ilk olarak UMUDU geri verdi. ne kadar uzak da olsa, yetişmesi zor da olsa, ve ne kadar ilerde bir yerde de dursa, umudu sundu. Hayatta, kötü ve yanlış olan herşeye bedel, hala güzel ve temiz kalan bir şeylerin varlığına tekrar inandırdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder